Sen ve O

Sen şarapsın, klasik müzikle içilmesi keyifli, o rakı, arka fonda çalan "veda busesi"ni yanına meze eden ... Sen yapay bir orkidesin, plastikten, cansız, o bir kaktüs belki dokunmaya cesaret edilmez ama doğaldır meyve bile verir... Sen Ankara havasısın, düğünlerde çalınan bol bol müziğinle eğlenilen, o bir "efelerin efesi" türküsü, zeybekle oynanan, morarıncaya kadar yere vurulan dizlerin  türküye kaptırdığı... Sen çam ağacısın, Allahüekber dağlarında ya...

Tarifi Mümkün Değil

İlk defa başlığını atmadan yazmaya başladım.Karmakarışık aslında sana yazmak istediklerim. Duygularımın karışıklığından bahsetmiyorum karışık olan sana nasıl izah edeceğimle ilgili hiç değişmeyen o duyguyu... Uçakta bazen ani bir iniş yaşarsın, yada arabayla yolda giderken hızlı bir şekilde ufak bir yamaç çıkar sonra hemen inersin, bir garip hissedersin ama adını koyamazsın...İşte öyle bir duygu... Özlediğin zamanlar kullandığın parfümün k...

Seni Arıyorum

Kekik kokan dağ yollarında patikalarda yüzüme tatlı tatlı vuran meltem rüzgarlarıyla seni,senin kokunu arıyorum... Orta Anadolu'un çıplak ovalarında, memleketimin dört bir yanında, Edirne'den Kars'a,  samimiyetin aşındırdığı memleketimin yollarında belki de buralardan geçmişsindir diye seni,senin kokunu arıyorum... Yanımdan kırkikindi yağmurlarından kaçan beyaz bir güvercin geçti, her bir kanat çırpışında, doğanın orkestrasına hibe ettiği sesinde, b...

Hayat Devam Ediyor

Sabah saat 7:00 sana sarılmadan uyansam da hayat devam ediyor... Saat 9:00 Kahvaltı masasına meyve salatası kuru incir ve ceviz koymuÅŸsun. Hayat dinç devam etsin diye süt içiriyorsun bana bir annenin çocuÄŸuna süt içirdiÄŸi gibi ÅŸevkatle... Saat 9-12:00 arası seni özlüyorum arada burç yorumlarını ve kiÅŸik testlerini mesaj olarak atıyorsun ve beni güldürüyorsun. Sen beni her zaman güldürürsün zaten... Saat 12:00 beraber yemek yemek istiyorum.İkimiz de yemek iÃ...

Bir Vazgeçişin Öyküsü

Bu bir vazgeçişin öyküsü, önemsizleştirdiğin bir adamın önemi yüksek hiç bitmeyecekmiş gibi sonsuz hissettiklerinin sonlu hale gelmesinin öyküsü. Senin hissetmediğini hissederek yada hissettiğinin onlarca katını hissederek senden vazgeçmek, ölüm döşeğindeki annesinin daha fazla acı çekmesin diye bir an önce ölmesini isteyen çocuğun vazgeçmesi gibi... Senden, seni sevmekten vazgeçiş, karnın ağrıyıncaya kadar gülerken bir anda yürek yarasından,göğsünd...

YokluÄŸunda

Yokluğunda her sabah  gibi ilk senin isminle uyanıyorum.Yüzümü yıkamak için  Aynaya baktığımda sen de aynaya bakıyormuşsun gibi geliyor. Zaten özdemir asaf da öyle demiyor mu? "her seven sevilenin boy aynasıdır. sevmek sevilenin o aynaya bakmasıdır"Saçlarımı tararken en sevdiğin şeylerden biri ; saçınla oynadığını hayal ediyorum.Her tarayışımla sanki senin saçınla oynuyorum... Sonra senin gibi kaygılanıyorum günün başında "ne kadar çok işim var" diy...

Hayat Tartıları

Hayat tartılarla dolu. KarşılaÅŸtırma ekleri "kadar" "daha" seçimler yapmaya zorlar sizi. Ya da hırsını körükler.Bu tartılardır yön veren dönüm noktaları oluÅŸturan yaÅŸamında...   Daha şık, daha güzel, daha karlı, daha ucuz, daha konforlu,daha sıcak, daha pahalı, daha kullanışlı, daha rahat, daha uygun, daha,daha,daha vs... hep bunlardır kararlarına yön veren...   Şöyle bir hayat düşün dahaların olmadığı, marjinal faydanın sıfır old...

GittiÄŸinde…

Gittiğinde zifiri oldum tüm ışıklarım söndü.Deniz oldum dalgasız, balık oldum susuz, sahile vuran deniz kabuğu oldum kimsenin kulağına yaklaştırıp dinlemeyeceği. Gittiğinde yağmur oldum, dolu oldum kar oldum... Sis oldum bulanık... Gittiğinde saklambaç oldum, yakar top oldum, hep yek zar oldum, körebe oldum körü ben... Gittiğinde yangın oldum, köz oldum duman oldum aroması gitmiş tütün... Gittiğinde yol oldum, dağ oldum taş oldum, uçurum oldum uzak...

AÅŸk Ölümsüzdür…

AÅŸk ölümsüzdür bedenler ölümlü. Mezarlıklar bir kere olsun bile bu duyguyu yaÅŸamayan ölülerle doluyken, ne mutlu bana ne yazık onlara...   Ölümsüz aÅŸk baÅŸkalaşır sevgi olur diyen kalp atışları zayıflayanlara inat, zonklaması artan bir diÅŸ aÄŸrısı gibi bunu yaÅŸayanlar ve ölenler ne mutludur...   AÅŸk ölümsüzdür... Telefonu kapalı olan birini sonsuz kere arama isteÄŸi, ulaÅŸma isteÄŸi olur ya vazgeçmeden, aÅŸk böyle biÅŸeydir hiç bir zama...

Oyunlar Oynamalıydık

Olgundum olgun olmasına ama çocukça sevmiştim.Ve sevilmiştim.Ve en çok sana göstermiştim çocuk yüzümü.Oyunlar oynamak isterdim senle; Önce "körebe" oynamalıydık.Oynadık.Ama hep ebe sendin,göremediğin ben.Yakalıyordun yakalmasına beni ama gözlerin kapalı "seni tanıyorum" demene rağmen yanlış isim söylemenle yine ebe oluyordun.Yani tanıyamıyordun.Sadece,ebeliğin başkasına geçmesini,beraber kaçmayı,gizlenmeyi istedim...Dedim ya ebe hep sendin... Daha sonra ...